ONAY ARAYICILIK

ONAY ARAYICILIK
ONAY ARAYICILIK

ONAY ARAYICILIK ŞEMASI

ONAY ARAYICILIK şeması yaygın görülen şema türlerinden biridir. Onay aramak/onay arayıcı olmak, kişinin gündelik yaşamındaki eylemlerinde, kararlarında ve hayatının akışında diğerlerinin onayına, takdirine, beğenisine ihtiyaç duyması durumudur.  Onay arayıcılık şeması, şema alanlarından ‘diğerleri yönelimlilik’ şema alanına girer ve bu alanı ‘kendini feda’ ve ‘boyun eğicilik’ şemalarıyla paylaşır. ‘Bu şemaya sahip bireyler onaylanmak, ilişkiyi duygusal yönde devam ettirmek ya da oluşabilecek olumsuzluklardan kaçmak için başkalarının varlığının olması gerektiğine inanmaktadır.’ (Yılmaz, 2019)

Onay Arayıcılık Şeması Nasıl Ortaya Çıkar?

Çocukluk döneminde karşılanması gereken temel duygusal ve sosyal ihtiyaçlardan biri de onaylanma ihtiyacıdır. Sevgi ve ilgi ihtiyacı ile bir bütün şeklinde gelişmektedir ve yetişkinlikte de şekil değiştirerek varlığını sürdürmektedir. Bir çocuk için ebeveyninin onayını almak, onun desteğini hissetmek elzemdir. Ebeveynleri tarafından yeterli sevgiyi ve onayı göremeyen veyahut bunları koşullu olarak gören çocuklar yetişkinliklerinde bu ihtiyaçlarını başkalarının onayını alarak karşılamak istemektedirler.

            Onay arayıcılık şemasının temelinde koşullu sevgi yatmaktadır. Yani ‘kitabını bitirirsen dışarı çıkabilirsin’, ‘uslu çocuk olursan seni severim’, ‘akıllı durursan oyuncak alırım ’gibi ifadelerle karşılaşmak ve çocuğun yalnızca iyi/olumlu bir şey yaptığında takdir görüyor olması onay almaya ve sevgi görmeye yönelik düşünce yapılarını etkilemektedir. Çocuk sevgi, ilgi ve takdir görmenin tek yolunun ebeveynlerinin hoş gördüğü şeyleri yapmaktan, bu şekilde davranış örüntüleri geliştirmekten geçtiğini fark eder. Bunu fark eden çocuk uyumlu olmayı, ailesinin sözünü dinlemeyi, onların hoş karşılamayacağı şeylerden uzak durmayı kendine görev edinmektedir. Bireyin bu baş eğici yaklaşımı toplum tarafından takdir görse de çocuğun yaşamının ilk yıllarında hayatı keşfetme, deneyimleme, yanlış yaparak öğrenme haklarını elinden almaktadır.

            Onay arayıcılık şemasının aktif olduğu çocuklar, sürekli olarak “elalem ne der/annem, babam ne tepki verir/diğerleri nasıl yaklaşır” diye düşündüklerinde, kendi duygularını ve düşüncelerini aktif olarak sergileyemediklerinden mutluluk düzeyleri düşmektedir. Karaşar ve Öğülmüş (2016) yaptıkları araştırmada, sosyal onay ihtiyacı ile mutluluk arasında negatif yönde ilişki olduğunu bildirmişlerdir. (Yalçın, Ak, Kavaklı, & Kesici, 2017)

Yapılan araştırmalar onay arayıcılık şemasına sahip bireylerin aşağıdaki benzer çocukluk yaşantılarına ve aile yapılarına sahip olduğunu göstermektedir (Uysal, 2022):

  • Ben küçükken ailemizde diğer insanların neler düşündüğü çok önemliydi.
  • “Elalem ne der”, “Millet … der” gibi lafları annemden/babamdan çok işittim.
  • Annem/babam dinlediğim takıldığım arkadaşlarım, giyim kuşamım, hobilerim gibi pek çok konuda beni kontrol etti.
  • Küçükken para harcamak, giyinmek, saçlarımı kestirmek, kimlerle arkadaşlık edeceğim gibi konularda ailem beni yönlendirirdi; onların isteklerine göre hareket ederdim.
  • Diğerlerini memnun ettiğim zaman (uslu bir çocuk olduğum zaman) sevgi ve takdir gördüm.

Onay Arayıcılık Şemasının Yetişkinliğe Yansıması

Onaylanmak, takdir görmek, fark edilmek, övülmek her bireyin ihtiyacıdır. Var olduğunun, fark edildiğinin ve önemsendiğinin kanıtı niteliğindedir. Ancak ihtiyaç düzeyi herkes için aynı değildir. Onaylanma ihtiyacını bireylerde farklı kılan çocukluk dönemi yaşantılarıdır. Çocukluğunda sevgiye ve onaya ulaşmanın tek yolunun ebeveynleri tarafından uygun görüleni yapmak olduğunu öğrenen çocuk, yetişkinliğinde de bu öğretisini devam ettirerek bulunduğu ortamlarda diğerlerine biat etmekte ve onların onayını almak için çabalamaktadır. Çünkü bilir ki sevilmek, kabul görmek ancak onlarla uyumlu hareket edince ortaya çıkan yaklaşımlardır. Kendi fikirlerinin ve hislerinin bir önemi yoktur. Kendini dinlemeyi bırakmış ve diğerlerinin doğrularına/yanlışlarına odaklanmış durumdadır.  Onay arayıcılık şemasının temelinde “İnsanlar beni onaylarsa ya da beğenirlerse ancak o zaman aralarına kabul edeceklerdir.” gibi bir şartlı bir inanış vardır. Hiçbir zaman kendi fikirleri, ilgileri, seçimleri için cesaretlendirilmeyen kişiler sırf kendileri oldukları için sevilmenin, değerli olmanın ne demek olduğunu hissedemedikleri ilişkiler ağında ilerlemektedirler.

Büyürken yaşamlarına bir çerçeve çizilmiş çocuklar yetişkinliklerinde de bu çerçevenin sınırları içerisinde hayatlarını sürdürmektedirler. Giyim tarzlarından kariyer hedeflerine, hobilerinden eş seçimlerine kadar verecekleri tüm kararlarda çocukluklarından itibaren belirlenmiş standartları koruma eğilimindedirler. Yapılan araştırmalarda onay arayıcılık şemasına sahip bireylerin yaşam öykülerinde yıllarca sevilmeden yapılmış meslekler, sevgisiz sahte ilişkiler, başkalarına hoş göründüğü için edinilmiş uğraşlar gibi benzer durumlara rastlanmıştır.

Onay arayıcılık şeması günlük hayatta aşağıdaki bazı ifadelerle karşımıza çıkabilmektedir (Uysal, 2022):

  • Herkes beni sevsin isterim.
  • Başkalarının beni nasıl gördüğünü çok düşünürüm.
  • Başkaları hakkımda kötü şeyler söylerse çok kötü hissederim, günlerce düşünürüm.
  • Sosyal ortamlarda insanlar “ya benim hakkımda kötü düşünüyorsa…” diye gerilirim.
  • Nasıl davrandığım ve konuştuğum, o an yanında olduğum kişiye göre değişiyormuş gibi gelir.
  • Diğerlerinden gelen övgü, ilgi; kendimi değerli hissettirir.
  • Bazen kim olduğumu/nasıl biri olduğumu bilmediğim hissine kapılırım.
  • Giyeceğim kıyafetler, sosyal medya paylaşımlarım ve diğer günlük kararlar konusunda sık sık arkadaşlarıma/aileme danışırım (onların cevaplarına göre karar veririm.)
  • İnsanlarla birlikteyken yanlış bir şey yapmak veya birini incitmek hakkında çok kaygılanırım.

            Yapılan çalışmalar şunu gösteriyor ki onay arayıcılık şemasına sahip bireyler için dışlanma ve reddedilme oldukça huzursuz edici bir durum. Bundan kaçınmak için hoş görünmeye, iyilik yapmaya, kararları başkalarına bırakmaya ve onları memnun etmeye çalışmaktadırlar. Olası çatışmalardan kaçınmakta ve sınır çizmekte zorlanmaktadırlar. Ayrıca hayatlarında dış görünüş, maddi varlıklar, statü çok önemli bir konuma sahiptir. Bunları insanların onayını kazanmaya, takdir görmeye hizmet eden gerekli araçlar olarak görmektedirler.

Onay Arayıcılık Şeması ve Şema Terapi

Onay arayıcılık şeması bireye kendi hayatını özgürce yaşama imkânı sunmamaktadır. Kişinin onay görme arzusuyla hep başkalarını öncelemesi benliğini ikinci planda bırakmaktadır. Bu şekilde kurulmuş sağlıklı olmayan ilişkiler bir uzman desteğiyle yeniden gözden geçirilip daha sağlıklı ve işlevsel hale gelebilmektedir.

            Şema terapi sayesinde kişi içindeki yükselen talepkâr ebeveynin sesini kısarak sağlıklı yetişkini ön plana çıkarmaktadır. Terapi süreci kişinin koşulsuz bir şekilde sevgiye layık olduğunu ve içindeki eksiklik duygusuyla sağlıklı bir şekilde baş edebileceğini anlamasına katkıda bulunur. Farkındalık kazanarak ilerleyen süreç sağlıklı ilişkiler doğrultusunda yürütülen bir hayata kapı açmaktadır.

Stajyer Psikolog Hicran Aydın

KAYNAKÇA

  • Uysal, A. (2022, kasım 30). Onay Arayıcılık Şeması. Doktor Takvimi: https://www.doktortakvimi.com/blog/kendini-feda-self-sacrifice-semasi
  • Yılmaz, H. (2019). Çocukluk dönemi mutluluk ve huzur anılarının bilişsel şemalar ve psikolojik semptomlarla ilişkisi. Erken Çocukluk Çalışmaları Dergisi, 167-192.
  • Yalçın, S. B., Ak, M., Kavaklı, M., & Kesici, Ş. (2017, Eylül 4). Mutluluğun Önündeki Engel: Erken Dönem Uyumsuz Şemalar. Bilişsel Davranışçı Psikoterapi ve Araştırmalar Dergisi 2018, 7-13.
  • https://www.mutluyasam.com.tr/terk-edilme-semasi/
  • https://www.psikolium.com/makale/yetiskinlerde-onay-alma-ihtiyaci
uzman psikolog ayşen yıldız

Bizimle Nasıl İletişime Geçebilirsiniz?

Bireysel terapiOyun terapisiCinsel terapiAile-Çift Terapisi ve diğer alanlar için bizimle 0507 243 77 58 nolu numaradan iletişime geçebilirsiniz. 

DİĞER YAZILARIMIZ

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir